associated with

listen to the pronunciation of associated with
İngilizce - Türkçe
ile ilgili

Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor. - Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.

bağlı
ilişkili
ilişkilendirilmiş
ile ilişkili
(Bilgisayar) ilişkili öğe
ile birlikte
ile

Şirket ile yakından ilişkilidir. - She is closely associated with the firm.

Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor. - Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.

associate with
(Bilgisayar) ilişkili program
associate with
ilintili olmak
associate with
hatırlatmak
associate with
işbirliği yapmak

O Bill ile işbirliği yapmak istemiyor. - She doesn't like to associate with Bill.

associate with
akla getirmek
associate with
ile görüşmek
associate with
bağlantılı olmak
associate with
ile ilişkide bulunmak
associate with
birlikte anılmak
associate with
işbirliği yap

Onlarla işbirliği yapma. - Don't associate with them.

O Bill ile işbirliği yapmak istemiyor. - She doesn't like to associate with Bill.

be associated with
ile ilişkisi olmak
be associated with
ile ilişkisi olmak; ile ilgisi olmak
İngilizce - İngilizce

associated with teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

associate with
connect to, ally with, join or unite with
associated with

    Heceleme

    as·so·ci·a·ted with

    Türkçe nasıl söylenir

    ısōsieytıd wîdh

    Telaffuz

    /əˈsōsēˌātəd wəᴛʜ/ /əˈsoʊsiːˌeɪtəd wɪð/

    Videolar

    ... challenges associated with digital technologies, ...
    ... other issues associated with this ' with this tragedy. There were many days that passed ...