Salicylates come from salicylic acid and its derivatives.
- Salisilat, salisilik asidi ve onun türevlerinden meydana gelir.
The concentration of ascorbic acid in the tablet is very low.
- Tablet içinde, askorbik asid konsantrasyonu çok düşüktür.
Unusual circumstances aside.
Move aside, please, so that these people can come through.
Onun itirazlarını bir tarafa bıraktılar.
- They set aside her objections.
Adam onu bir kenara itti.
- The man shoved her aside.
Akşam yemeğinden sonra, George'nin babası onu bir kenara aldı.
- After dinner, George's dad took him aside.
Bu kadar önemli bir ayrıntıyı kenara koyma.
- Don't put aside such an important detail.
O bir kenara biraz benzin koydu.
- He puts aside some gas.
Adam onu bir kenara itti.
- The man shoved her aside.
Şaka bir yana, işe yarayabilir.
- All kidding aside, it may work.
Bunu benim için bir yana koy.
- Lay this aside for me.
Bunu benim için bir yana koy.
- Lay this aside for me.
Şaka bir yana, işe yarayabilir.
- All kidding aside, it may work.