Az önce yemek yedim bu yüzden aç değilim.
- Acabo de comer, así que no tengo hambre.
Mary uyuşturucu kullanıyordu, bu yüzden polis onu tutukladı.
- Mary estaba consumiendo drogas, así que la policía la arrestó.
Böyle çalışmaya devam edin, çok iyi olacaksınız.
- Sigan estudiando así, van muy bien.
Niye bana böyle bakıyorsun?
- ¿Por qué me miras así?
Mary uyuşturucu kullanıyordu, bu yüzden polis onu tutukladı.
- Mary estaba consumiendo drogas, así que la policía la arrestó.
İyi bir koltuk almak istiyorum bu yüzden erken gelmeyi planlıyorum.
- Quiero coger un buen sitio, así que planeo llegar pronto.
Ben kendimi geliştirmek ve böylece gelecekte daha iyi olanaklara sahip olmak istiyorum.
- Yo quiero superarme y así tener mejores oportunidades en un futuro.
Böylece birçok farklı ülkeden yeni arkadaşlar bulacaksın.
- Así encontrarás amigos nuevos en muchos países distintos.
Tom is disobedient and rebellious.
- Tom itaatsiz ve asidir.
Fadil had a rebellious spirit.
- Fadıl'ın asi bir ruhu vardı.
The rebels sabotaged the railroad.
- Asiler demir yolunu sabote etti.
Tom is disobedient and rebellious.
- Tom itaatsiz ve asidir.
About thirty insurgents were killed.
- Yaklaşık otuz asi öldürüldü.
Tom is disobedient and rebellious.
- Tom itaatsiz ve asidir.
The father had trouble communicating with his wayward son.
- Baba, asi oğlu ile iletişim kurmakta sorun yaşamıştı.
Why are you so insubordinate to your boss?
- Niçin patronuna karşı çok asisin?