Kirli ve mahcup hissettim.
- I felt dirty and ashamed.
Sonra o oldukça mahcup hissetti ve kafasını kanadının altına sakladı; çünkü ne yapacağını bilmiyordu.
- Then he felt quite ashamed, and hid his head under his wing; for he did not know what to do.
Dan kendini utanmış bile hissetmiyor.
- Dan didn't even feel ashamed.
O cehaletinden utanmıştı.
- He was ashamed of his ignorance.
Dan Linda'ya söylediğinden mahcup olmuş olmalı.
- Dan should be ashamed of what he told Linda.
Dan bana söylediğinden mahcup olmuş olmalı.
- Dan should be ashamed of what he told me.
Utanmak zorunda olduğun bir şey yok.
- There is nothing you have to be ashamed of.
Onun gerçek olduğunu söylemeye utandım.
- I'm ashamed to say that it's true.
O, fakir olmaktan utanmıyor.
- He is not ashamed of being poor.
He bashfully asked her to go out tonight.