Onun kız arkadaşı Japon.
- His girlfriend is Japanese.
Betty güzel bir kızdır, değil mi?
- Betty is a pretty girl, isn't she?
Kadınlar ve kızlar onunla karşılaşmaktansa caddeyi geçmeyi tercih ederler.
- Women and girls would cross over the street rather than meet him.
Bu kız bir kadın oldu.
- This girl has become a woman.
Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim.
- To tell the truth, she is my girlfriend.
Sevgilisi de oradaydı.
- His girlfriend was there, too.
Tom ve kız arkadaşı aynı sınıfta.
- Tom and his girlfriend are in the same class.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.