Kanunen mümkün olduğunca hızlı sürdüm.
- I drove as fast as I legally could.
Kocasını yasal olarak boşadı.
- She has legally divorced her husband.
Tom yasal olarak sigara içmek için yeterince büyüdüğünden beri sigara içmedi.
- Tom hasn't smoked since he was old enough to legally smoke.