as nourishment, more recently replaced by on

listen to the pronunciation of as nourishment, more recently replaced by on
İngilizce - Türkçe

as nourishment, more recently replaced by on teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

with
{e} ile

Lütfen bir dolmakalem ile yaz. - Please write with a pen.

Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez. - Wisdom does not automatically come with age.

with
yanında

Yanında sadece 100 yeni vardı. - He had only one hundred yen with him.

Ben, bu tartışmada onların yanında yer aldım. - I took sides with them in the argument.

with
yanına

Tom böyle bir şey yapamaz ve yanına kar kalmaz. - Tom can't do such a thing and get away with it.

Yanına bir şemsiye almadı. - He didn't take an umbrella with him.

with
-in lehinde
with
canlı

O, arkadaş canlısı kahverengi gözlerle bana gülümsedi. - She smiled at me with friendly brown eyes.

Cumartesi günü benimle bir oyunun canlı performansını görmek ister misin? - Would you like to see a live performance of a play with me Saturday?

with
uyanık
with
ile beraber

Tom Mary ile beraber çıkmamı öneren kişiydi. - Tom was the one who suggested that I go out with Mary.

Emily ile beraber gitmek istiyorum. - I want to go together with Emily.

with
-i olan
with
-e karşın
with
-den yana
with
-e karşı
with
-e rağmen
with
sayesinde

Yardımın sayesinde başarabildim. - With your help, I could succeed.

Yeteneğin sayesinde çok para kazanabilmelisin. - With your talent, you should be able to make a lot of money.

with
nedeniyle

Tom soğuk algınlığı nedeniyle hastalandı ve okula gidemedi. - Tom came down with a cold and couldn't go to school.

Hastalık nedeniyle ödevimde erkek kardeşime yardım ettirmek zorunda kaldım. - I had to have my brother help me with my homework due to illness.

with
geri

O bir hafta içinde geri dönecek. - She will be back within a week.

Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı. - In the end, the Germans were forced to withdraw.

with
ile beraber/birlikte, ile: She's living with her aunt. Teyzesiyle beraber oturuyor. Will you come with us? Bizimle gelir misin? Wisdom
with
-li
with
(İnşaat) ile, birlikte
with
edat
İngilizce - İngilizce
with

I am fain to dine and sup with water and bran.

as nourishment, more recently replaced by on