as much so as those of a dove; as

listen to the pronunciation of as much so as those of a dove; as
İngilizce - Türkçe

as much so as those of a dove; as teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

as much as
olduğu kadar

Bir yabancı dili öğrenmek istiyorsan mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın. - If you want to master a foreign language, you must study as much as possible.

Çin'e gidersem, bu mümkün olduğu kadar çok Çince konuşmak amacıyla olurdu. - If I go to China, it would be for the purpose of speaking Chinese as much as possible.

as much as
olabildiği kadar
as much as
aynı miktarda
as much as
kadar

Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı. - The news surprised him as much as it did me.

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

as much as
kadar çok

Tom onun senin satmaya çalıştığın o zımbırtıya 300 dolar kadar çok harcamaya istekli olduğunu söylüyor. - Tom says he's willing to spend as much as $300 on that gizmo you're trying to sell.

Mary'nin onu sevdiği kadar çok Tom Mary'yi sevmiyordu. - Tom didn't love Mary as much as she loved him.

as much as
aynı
as much as
bile
İngilizce - İngilizce

as much so as those of a dove; as teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

as much as
to the same extent; up to the desired amount
as much so as those of a dove; as