Büyük bir çanakta tuz, kuru maya ve unu karıştırın.
- Mix the salt, dry yeast and flour in a big bowl.
Bir yabancı dili öğrenmek istiyorsan mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın.
- If you want to master a foreign language, you must study as much as possible.
Mümkün olduğu kadar tünellerden kaçınmaya çalışacağım.
- I will try to avoid tunnels as much as possible.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
Ben elimden geldiği kadar yardımcı olacağım.
- I will help as much as I can.
Tom onun senin satmaya çalıştığın o zımbırtıya 300 dolar kadar çok harcamaya istekli olduğunu söylüyor.
- Tom says he's willing to spend as much as $300 on that gizmo you're trying to sell.
O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
- He earns three times as much as I do.
Denver Broncos, Super Bowl 50'yi kazandı.
- The Denver Broncos have won the 50th Super Bowl.
Amerikan futbolu şampiyonluğunu kim kazandı?
- Who won the Super Bowl?