Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değildir.
- The rumor is not true as far as I know.
Tom, bildiğim kadarıyla ne isterse yapabilir.
- Tom can do whatever he wants as far as I'm concerned.
Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
- Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
Varoluşumuzu olabildiğince kabul etmeliyiz.
- We must accept our existence as far as possible.
İstasyona kadar öyle yapmaya çalış.
- Try to do so as far as the station.
Anladığım kadarıyla, öylesine bir plan imkansızdır.
- As far as my experience goes, such a plan is impossible.