as intensifier

listen to the pronunciation of as intensifier
İngilizce - Türkçe

as intensifier teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ever
şimdiye kadar

Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi. - Adopting the new policy was the best thing this company ever did.

Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim. - I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.

ever
gelmiş geçmiş

Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi? - Who was the greatest philosopher that ever lived?

Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu? - How does it feel to be the best band ever?

ever
herhangi bir zamanda

Tom'un niçin Mary ile herhangi bir zamanda evlenmek istediğini merak ediyorum. - I wonder why Tom ever wanted to marry Mary.

Herhangi bir zamanda şehre gelirseniz, beni görmeye gelin. - If you ever come to town, come to see me.

ever
eğer

Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu. - If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child!

Eğer bize yardım ederseniz, herkes memnun olur. - Everyone will be happy if you help us.

ever
haçansa
ever
hiç

Tokyo Kulesi'ni hiç gördün mü? - Have you ever seen Tokyo Tower?

Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır. - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.

ever
hep

Çok param vardı ama hepsini harcadım. - I had a lot of money, but spent everything.

Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi. - Not every student went there yesterday.

ever
daima yanan
ever
ebedi
ever
(zarf) her zaman, hep, daima, gitgide, giderek, asla, hiç, olabildiğince
ever
hiç bir zaman
ever
olabildiğince
ever
z. hiç: Have you ever been to Eyüp? Hiç Eyüp'e gittin mi?
ever
everand anon arada sırada
ever
gitgide
ever
ever burning hiç sönmeyen
ever
giderek
ever
ebedi ever more
İngilizce - İngilizce
ever

Did I ever!.

as intensifier