Tom'u şahsen tanırım.
- I know Tom personally.
Tom'la şahsen konuşmam lâzım.
- I need to speak to Tom personally.
Onu kişisel olarak almayın.
- Don't take it personally.
Bunu kişisel olarak alma, Tom.
- Don't take it personally, Tom.
Tom beni bizzat davet etti.
- Tom invited me personally.
Onu bizzat alıyor gibi görünüyordu.
- Tom seemed to take it personally.
... a kind of arrangement to use, so the key person might be ...
... person that is a little bigger than you or they have more ...