army, armed forces, defense force of a nation

listen to the pronunciation of army, armed forces, defense force of a nation
İngilizce - Türkçe

army, armed forces, defense force of a nation teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

military
{s} askeri

Japonya'da, askeri liderler, hükümetin kontrolünü ele geçirdiler. - In Japan, military leaders gained control of the government.

Müttefik askeri liderler Japon planını yenmek için bir yol buldu. - Allied military leaders found a way to defeat the Japanese plan.

military
{s} askeri. i
military
{i} ordu

O askerdeyken, sıkı ordu kurallarına uydu. - When he was in the military, he conformed to the strict army rules.

Yüksek düzeydekilerin emirlerine itaat ederken zihinsel gücüm askıya alınmış canlandırmada kaldı. Bu, orduda herkeste karakteristiktir. - My mental faculties remained in suspended animation while I obeyed the orders of the higher-ups. This is typical with everyone in the military.

military
(isim) ordu
military
militer
military
(Askeri) ASKERİ: Daha dar bir manada, yalnız kara ordusuna ait veya onunla ilgili
military
(sıfat) askeri
military
askerler

Askerler askeri bir araçta devriye giderler. - Soldiers go on patrol in a military vehicle.

military
İz

Tom, askeri belgeselleri izlemekten hoşlandı. - Tom liked to watch military documentaries.

military
MP As
military
"the" ile silâhlı kuvvetler
military
militarilyasker
military
ordu veya silâhlı kuvvetler tarafından yapılan
military
inzibat eri
military
military police askeri inzibat teşkilâtı
İngilizce - İngilizce
{i} military
army, armed forces, defense force of a nation