Onun argümanı gerçeklere dayalıydı.
- His argument was based on facts.
Onun argümanı mantıklı idi.
- His argument was logical.
Bu bilgi savunma için önemsizdir.
- This data is immaterial to the argument.
Bir sebebe zarar vermenin en haince yolu kasten yanlış görüşleri savunmaktan oluşur.
- The most perfidious way of harming a cause consists of defending it deliberately with faulty arguments.
Ben, bu tartışmada onların yanında yer aldım.
- I took sides with them in the argument.
Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
- I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
Savaş için bir kanıt sundu.
- He presented an argument for the war.
Onun iddiası seninkinden daha radikal.
- His argument is more radical than yours.
Sigara içmenin zararlı olduğu iddiası kabul edildi.
- The argument that smoking is injurious has become accepted.
Yeni bir görüş sunuldu.
- A new argument was presented.
Objektif olarak bakınca, onun görüşleri rasyonalizmden epey uzak.
- From an objective viewpoint, his argument was far from rational.
Bu tartışma etkili konuşma sanatından başka bir şey değil.
- This argument is pure rhetoric.
Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı.
- The argument presented in Doyle's study was first published as a white paper on drug-related crimes.
Avukat savunmada niçin kaybetti?
- Why did the lawyer lose in the argument?
Bu bilgi savunma için önemsizdir.
- This data is immaterial to the argument.
Bir anlaşmazlığımız olduğunda, neden her zaman bu kadar şahsi algılıyorsun?
- Why do you always have to get so personal when we have an argument?
Sana katılıyorum, o yüzden bu kadar kavgacı olmaya gerek yok.
- I agree with you, so there's no need to be so argumentative.
Tartışma kavga ile sona erdi.
- The argument ended in a fight.
Leyla tartışmacı ve kibirlidir.
- Layla is argumentative and arrogant.
Tom tartışmaları provoke etmeyi seviyor.
- Tom seems to enjoy provoking arguments.
Tom bazen çok saldırgandır ve tartışmaları başlatmayı sever.
- Tom sometimes is very aggressive and likes to start arguments.
The ad hominem argument is normally defined as an argument attacking the source of a proposition or argument rather than the proposition or argument itself.
... the marrow into the argument. Before George Orwell came along, if you wanted to talk about ...
... of the argument: the human rights case. This may seem a little weird on its face, but bear ...