Argüman eksiklerle doludur.
- The argument is full of holes.
Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı.
- The argument presented in Doyle's study was first published as a white paper on drug-related crimes.
Avukat savunmada niçin kaybetti?
- Why did the lawyer lose in the argument?
Savaş için bir kanıt sundu.
- He presented an argument for the war.
Tartışma hızla kontrolden çıktı.
- The argument quickly got out of control.
Onların tartışması sonunda berabere bitti.
- Their argument eventually ended in a draw.
Savaş için bir kanıt sundu.
- He presented an argument for the war.
Onun iddiası seninkinden daha radikal.
- His argument is more radical than yours.
Bu fikir benim iddiamın temelidir.
- This idea is the basis of my argument.
Görüşün gerçeğe dayalı değil.
- Your argument is not based in reality.
Yeni bir görüş sunuldu.
- A new argument was presented.
Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı.
- The argument presented in Doyle's study was first published as a white paper on drug-related crimes.
O tartışmayı yaptığımızdan beri Tom benimle konuşmadı.
- Tom hasn't talked to me since we had that argument.
Avukat savunmada niçin kaybetti?
- Why did the lawyer lose in the argument?
Bir sebebe zarar vermenin en haince yolu kasten yanlış görüşleri savunmaktan oluşur.
- The most perfidious way of harming a cause consists of defending it deliberately with faulty arguments.
Bir anlaşmazlığımız olduğunda, neden her zaman bu kadar şahsi algılıyorsun?
- Why do you always have to get so personal when we have an argument?
Tartışma kavga ile sona erdi.
- The argument ended in a fight.
Sana katılıyorum, o yüzden bu kadar kavgacı olmaya gerek yok.
- I agree with you, so there's no need to be so argumentative.
Leyla tartışmacı ve kibirlidir.
- Layla is argumentative and arrogant.
Tom tartışmaları provoke etmeyi seviyor.
- Tom seems to enjoy provoking arguments.
Tom genellikle tartışmaları kazanır.
- Tom usually wins arguments.
The ad hominem argument is normally defined as an argument attacking the source of a proposition or argument rather than the proposition or argument itself.
... of the argument: the human rights case. This may seem a little weird on its face, but bear ...
... emulated success. And what is not in doubt is that competition, argument, debate, trial ...