Her iki taraf birbirleriyle uzlaşmak zorundaydı. - Both sides had to compromise with each other.
Her iki taraf birbirleriyle uzlaşmak zorundaydı.
Both sides had to compromise with each other.
Tom ve Mary her zaman birbirleriyle flört ediyorlar. - Tom and Mary are always flirting with each other.
Tom ve Mary her zaman birbirleriyle flört ediyorlar.
Tom and Mary are always flirting with each other.