Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

area in a brokerage office where cashiering activity takes place

listen to the pronunciation of area in a brokerage office where cashiering activity takes place
İngilizce - Türkçe

area in a brokerage office where cashiering activity takes place teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

cage
kafes

Aslanlar kafeslerinde kükredi. - The lions roared in their cages.

Bu kafes telden yapılmıştır. - This cage is made of wire.

cage
{i} asansör
cage
{i} kuş kafesi

Onun bir kuş kafesi gibi olduğunu düşündü. - He thought that it was like a bird cage.

Kuş kafesin içine uçtu. - The bird flew into the cage.

cage
{i} buz hokeyi kalesi
cage
{i} asansör kabini
cage
{f} kafeslemek
cage
{f} kafese koymak
cage
(İnşaat) (bearing) kafes (rulman)
cage
{f} buz hokeyinde sayı yapmak
cage
{i} sayı
cage
kafes,v.kafese koy: n.kafes
cage
{i} hapishane

Şarkıcıyı hapishaneye koyabilirsin, ama şarkıyı değil. - You can cage the singer but not the song.

cage
{i} (inşaatlarda) iskele
cage
iskele kafese kapamak
cage
{f} kafese koy

Sen hiç kedini kafese koydun mu? - Have you ever put your cat into a cage?

Kuşları kafese koymayı reddediyorum. - I refuse to cage birds.

cage
kafese kapamak
cage
düşerge
cage
{i} kodes
cage
{i} esir kampı
İngilizce - İngilizce
cage
area in a brokerage office where cashiering activity takes place