araştırmacılar

listen to the pronunciation of araştırmacılar
Türkçe - İngilizce
ivestigators
investigators

The investigators gathered evidence from the crash site. - Araştırmacılar kaza yerinden delil topladılar.

Almost immediately, investigators noticed anomalies. - Araştırmacılar anomalileri neredeyse hemen fark ettiler.

araştırmacı
researcher

Researchers say that it's easier to lose weight if you eat three square meals a day. - Araştırmacılar günde üç doyurucu yemek yersen kilo vermenin daha kolay olduğunu söylüyor.

Dan met a group of biology researchers at Princeton University. - Dan, Princeton Üniversitesi'nde bir grup biyoloji araştırmacısı ile bir araya geldi.

araştırmacı
{s} inquisitive
araştırmacı
{i} investigator

Investigators uncovered an assassination plot. - Araştırmacılar, bir suikast planını ortaya çıkardılar.

Dan is a highly trained professional investigator. - Dan hayli eğitimli profesyonel bir araştırmacıdır.

araştırmacı
research specialist
araştırmacı
{i} searcher
araştırmacı
research worker
araştırmacı
research scholar
araştırmacı
explorer

The explorers began to suffer from a severe lack of food. - Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.

The explorers continued their journey. - Araştırmacılar yolculuklarına devam ettiler.

araştırmacı
researcher, research worker
araştırmacı
investigative

Tom is an investigative reporter. - Tom bir araştırmacı muhabirdir.

Tom is an investigative journalist. - Tom bir araştırmacı gazetecidir.

araştırmacı
analyst

Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary. - Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.

araştırmacı
inquisitory
araştırmacı
(Sosyoloji, Toplumbilim) student of
araştırmacı
{i} surveyor
Türkçe - Türkçe

araştırmacılar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

araştırmacı
Bilim ve sanat alanlarında araştırma yapan kimse, araştırman
araştırmacılar