in order to.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
O müzik eğitimi amacıyla Avusturya'ya gitti.
- He went to Austria for the purpose of studying music.
O tıp okumak amacıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.
- She went to the United States with a view to study medicine.
İyi bir koltuk almak amacıyla tiyatroya oldukça erken gittim.
- I went to the theater quite early with a view to getting a good seat.