zutun

listen to the pronunciation of zutun
ألمانية - التركية
katmak, ilave etmek; kapamak
kein Auge zutun
gözünü kırpmamak
الإنجليزية - التركية

تعريف zutun في الإنجليزية التركية القاموس.

encouragement
teşvik

Senin teşvik sözlerinin benim için çok şey ifade ediyordu. - Your words of encouragement meant a lot to me.

Teşvik için teşekkürler. - Thanks for the encouragement.

assistance
{i} yardım

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

Yardımımıza ihtiyacın var mı? - Do you need our assistance?

assistance
{i} destek
encouragement
cesaretlendirme
assistance
imdat
assistance
(Politika, Siyaset) iane
assistance
(İnşaat) yardım, asistan
assistance
(Avrupa Birliği) yardım,destek, iane, muavenet
encouragement
{i} teşvik etme, özendirme
encouragement
{i} yüreklendirme
encouragement
{i} özendirme
encouragement
{i} cesaret verme
ألمانية - الإنجليزية
assistance
encouragement
involvement
support
intervention
Die Daten können direkt und ohne Zutun des Sekretariats eingegeben bzw. abgefrag
The data may be directly entered or obtained without assistance from the Secretariat
Diese Veranstaltung wäre ohne Zutun der Stadtverwaltung nicht möglich gewesen.
This event wouldn't have been possible without the encouragement and support of the municipal authorities
Es geschah ohne mein Zutun.
It happened without any involvement on my part
etw. zutun
shut} something
etw. zutun
to close something
etw. zutun
to shut {shut
mit oder ohne mein Zutun
with or without my involvement
ohne jemandes Zutun
without somebodys being involved