الإنجليزية - التركية
تعريف zum spaß في الإنجليزية التركية القاموس.
- for fun
- zevk için
Sadece zevk için okula gelmeyin.
-Don't come to school just for fun.
Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
-I like to play sport for fun not for competition.
- for the fun of it
- şaka olsun diye
- jokingly
- şaka ederek
- jokingly
- şakayla
Tom şakayla çok zengin olmadığını söyledi.
-Tom said jokingly that he was not very rich.
- for fun
- zevk olsun diye
- for fun
- gırgırına
- jokingly
- şakadan
- for a lark
- (deyim) Şaka olsun diye, şakasına
- for fun
- Eğlence için
Tom onu sadece eğlence için yaptı.
-Tom did it just for fun.
O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.
-He learnt the periodic table by heart just for fun.
- for fun
- (deyim) saka icin
- for fun
- şaka olarak
- for fun
- şakadan
- for kicks
- {k} (deyim) heyecani icin
- jokingly
- (zarf) şaka yollu
- jokingly
- şaka olarak
Bazı şeyleri şaka olarak bile söylememelisiniz.
-Some things you shouldn't even say jokingly.
- jokingly
- şaka yollu
O ona şaka yollu sordu: Henüz nasıl araba süreceğini öğrenmedin mi?
-He jokingly asked her: Haven't you learnt how to drive yet?
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف zum spaß في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- for the fun of it
- for fun
- for a lark
- for kicks
- jokingly
- (nur) zum Spaß
- in joke
- Ich habe es nur zum Spaß gesagt.
- I only said it in fun
- nur (so) zum Spaß
- (just) for the heck of it
- nur zum Spaß
- just for fun