O, fakir olmasına rağmen, tatmin olmuştur.
- Although she is poor, she is satisfied.
Sen asla tatmin olmuş değilsin.
- You're never satisfied.
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
- Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.
Yemek onun açlığını tatmin etti.
- The meal satisfied his hunger.
Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.
- Tom and Mary seem to be suited for each other.
O, polislik için uygundur.
- He is suited for police work.