Yeni arabamdan çok memnunum.
- Ich bin sehr zufrieden mit meinem neuen Wagen.
Yakında yağmur yağarsa, memnun olurlar.
- Sie werden zufrieden sein, wenn es bald regnet.
Tom asla halinden memnun değildi.
- Tom never was contented.
O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.
- Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.
Tom'un mutlu olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is contented.
Ne kadar zengin olursa olsun, o asla mutlu değil.
- No matter how rich he may be, he is never contented.
Yemek onun açlığını tatmin etti.
- The meal satisfied his hunger.
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
- Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.
Tom asla halinden memnun değildi.
- Tom never was contented.
We will tidy up our room so that Mom is satisfied.
- Wir werden unser Zimmer aufräumen, damit Mama zufrieden ist.
If I had 25% more income, I'd be more satisfied with my life.
- Wenn ich 25% mehr Einkommen hätte, wäre ich zufriedener mit meinem Leben.