ziyaret eden

listen to the pronunciation of ziyaret eden
التركية - الإنجليزية
visiting

A party was held in honor of the visiting writer. - Ziyaret eden yazarın onuruna bir parti düzenlendi.

visitant
ziyaret eden kullanıcı
(Bilgisayar) visiting user
ziyaret eden kullanıcılar
(Bilgisayar) visiting users
ziyaret et
{f} visiting

The new museum is worth visiting. - Yeni müze ziyaret etmeye değer.

Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America. - Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.

ziyaret et
pay a visit

I must pay a visit to the doctor tomorrow. - Yarın doktoru ziyaret etmeliyim.

I must pay a visit to the doctor. - Ben doktoru ziyaret etmeliyim.

ziyaret et
{f} visit

I want to visit Korea. - Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.

The President of France visited Okinawa. - Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.

التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) MU'TEMİR
ziyaret eden
المفضلات