You would've enjoyed the movie we went to see.
- Görmeye gittiğimiz filmden zevk alırdın.
We would've enjoyed our trip if it wasn't for the rain.
- Yağmur olmasaydı yolculuğumuzdan zevk alırdık.
Tom and Mary didn't enjoy walking in the rain.
- Tom ve Mary yağmurda yürümekten zevk almadı.
He enjoyed those visits.
- O, o ziyaretlerden zevk aldı.
He took delight in talking with friends.
- O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.