Araban bütünüyle harap olmuş.
- Your car's totally wrecked.
Zeke Choi'nin omurgası bir suikastçının kurşunuyla paramparça edildi.
- Zeke Choi's spine was shattered by an assassin's bullet.
Hayalleri paramparça edildi.
- His dreams were shattered.
Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı.
- Tom's self-confidence was shattered after his boss dressed him down in front of his workmates.
Tom son derece sarhoş.
- Tom is extremely smashed.