Tom once ate at an cheap restaurant and got food poisoning, so now he is very careful about where he eats.
- Tom bir zamanlar ucuz bir restoranda yemek yedi ve gıda zehirlenmesi oldu, bu yüzden artık nerede yemek yediği hakkında çok dikkatli.
There's no doubt that Tom poisoned Mary.
- Tom'un Mary'yi zehirlediğinden şüphe yok.
This snake's venom is very potent.
- Bu yılanın zehiri çok güçlü.
This is one of the most venomous spiders in the world.
- Bu, dünyada olan en zehirli örümceklerden biri.
There have been many attempts to poison Tom.
- Tom'u zehirlemek için birçok girişim vardı.
Some snakes are poisonous.
- Bazı yılanlar zehirlidir.
The tip of the spear was dipped in a deadly poison.
- Mızrağın ucu, ölümcül bir zehire batırıldı.
Toxic fumes of bromine can damage one's lungs.
- Brom Zehirli dumanı kişinin ciğerlerine zarar verebilir.
Some pesticides are highly toxic to bees.
- Bazı böcek zehirleri arılar için son derece zehirlidir.
The words poison and potion are cognates.
- Zehir ve iksir kelimeleri kökteştir.