تعريف zari̇f في التركية الإنجليزية القاموس.
- zarif
- elegant
The young man was dressed elegantly.
-Genç adam zarif giyinmişti.
Today Mary is wearing elegant decorative glasses.
-Bugün Mary zarif dekoratif gözlük takıyor.
- zarif
- gracious
Mary is gracious to everyone.
-Mary herkese karşı zarif.
Tom was really gracious.
-Tom gerçekten zarifti.
- zarif
- graceful
An ugly duckling became a graceful swan.
-Çirkin ördek yavrusu zarif bir kuğu oldu.
Ice skating can be graceful and beautiful.
-Buz pateni zarif ve güzel olabilir.
- zarif
- spider
- zarif
- classy
- zarif
- sassy
- zarif
- beautiful
She is beautiful, and what is more, very graceful.
-O güzel ve ayrıca çok zarif.
Ice skating can be graceful and beautiful.
-Buz pateni zarif ve güzel olabilir.
- zarif
- distinctive
- zarif
- light-footed
- zarif
- fine
- zarif
- go-go
- zarif
- spiffy
- zarif
- cute
- zarif
- cultivate
- zarif
- witty
- zarif
- (Tıp) gracilis
- zarif
- snappy
- zarif
- pulchritude
- zarif
- courtly
- zarif
- dainty
- zarif
- dandy
- zarif
- elegant; tasteful; refined; graceful
- zarif
- go go
- zarif
- subtly witty
- zarif
- sylphish
- zarif
- stylish
- zarif
- dressy
- zarif
- sharp
- zarif
- dandyish
- zarif
- sylphlike
- zarif
- sylphy
- zarif
- dinky
- zarif
- elegant, gracious, refined, polished (action, manner, style)
- zarif
- recherche
- zarif
- pulchritudinous
- zarif
- natty
- zarif
- canny
- zarif
- neat
- zarif
- elegant, graceful, refined, smart; delicate; witty, clever
- zarif
- pretty
- zarif
- clever
- zarif
- ducky
- zarif bir biçimde
- subtly
- zarif bir halde
- wittily
- zarif bir şekilde
- graciously
- zarif mektup
- (Bilgisayar) elegant letter
- zarif ve özgün bir tarz
- style
- zarif bir şekilde yürüme
- sashaying
- zarif bir şekilde yürüyen
- sashaying
- zarif faks
- (Bilgisayar) elegant fax
- zarif faks dot
- (Bilgisayar) elegant fax dot
- zarif iç yazışma
- (Bilgisayar) elegant memo
- zarif kadın ayakkabısı
- court shoes
- zarif olarak
- dandyishly
- zarif olmayan
- ungraceful
- zarif rapor
- (Bilgisayar) elegant report
- zarif yapma
- ladify
- zarif özgeçmiş
- (Bilgisayar) elegant resume
- zarif şekilde
- nattily
- zarif
- exquisite
- temiz ve zarif
- spruce
- zarif
- refined
The new model was larger, faster and more refined than its predecessor.
-Yeni model, selefinden daha büyük, daha hızlı ve daha zarifti.
- zarif
- snazzy
- zarif
- debonair
- zarif
- fair
- zarif
- idyllic
- zarif
- amusing
- zarif
- willowy
- zarif
- sylpish
- zarif
- ladylike
- son derece zarif
- neat as a pin
- tablo zarif
- (Bilgisayar) table elegant
- zarif
- delicate
Layla had very delicate features.
-Layla'nın çok zarif özellikleri vardı.
The delicate, graceful flowers are in bloom.
-Narin, zarif çiçekler çiçek açmış.
- zarif
- lightfooted
- zarif
- bonny
- zarif
- superb
- zarif
- smart
- zarif
- nob
- zarif
- sylph
- zarif
- mild
- zarif
- distingue
- zarif
- dapper
- çok zarif
- superfine
المصطلحات ذات الصلة
تعريف zari̇f في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) (E) Zarafetli. İnce ve nâzik tavırlı. Güzel. Şık. İnce nükteli
- (Osmanlı Dönemi) İnce nükteli ve güzel tâbirlerle konuşan
- zarif
- (Osmanlı Dönemi) ince
- zarif
- Hoşa gider bir biçimde konuşan
- zarif
- Beğenilir ve nükteli
- zarif
- İnce, albenili
- zarif
- Güzel, şık
- zarif
- Beğenilir ve nükteli dil, konuşma vb
- zarif
- şa gider bir biçimde konuşan. İnce, albenili
- zarif
- Çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen: "Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak."- O. S. Orhon
- zarif
- Çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen
- Zarif
- (Osmanlı Dönemi) KEYYİS
- Zarif
- (Osmanlı Dönemi) BEZİ'