zamlar

listen to the pronunciation of zamlar
التركية - الإنجليزية
price hikes
zam
rise

Rise and shine, Johnny. - Kalkma zamanı, Johnny.

The sun always rises in the east. - Güneş her zaman doğudan doğar.

zam
{i} raise

It's unlikely that the boss would consider giving Tom a raise. - Patronun Tom'a zam vermeyi düşünmesi pek olası değil.

My boss refused my request for a raise. - Patronum zam isteğimi reddetti.

zam
extra

I needed a little extra time. - Biraz daha fazla zamana ihtiyacım vardı.

You can always use some extra cash. - Her zaman biraz fazla nakit kullanabilirsin.

zam
accession
zam
(Ticaret) price hike
zam
(Ticaret) bonus
zam
increase

Recently the demand for this product has increased faster than the supply. - Son zamanlarda bu ürün için talep arzdan daha hızlı artmıştır.

As time passes, wisdom increases. - Zaman geçerken bilgelik artar.

zam
markup
zam
increment
zam
raise prices
zam
a pay rise
zam
pay raise

Most employees expect a pay raise once a year. - Çoğu çalışan yılda bir kez zam istiyor.

He asked for a pay raise. - O bir maaş zammı istedi.

zam
addition; salary rise, rise, raise; increase
zam
increase, increment (added to one's salary)
zam
additional charge, surcharge
zam
price increase: Şekere yüzde otuz zam yapıldı. The price of sugar has been increased by thirty percent
zam
addition

In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology. - Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.

zam
augment
zam
idem
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف zamlar في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

zam
form of shortened form, kazaam
التركية - التركية

تعريف zamlar في التركية التركية القاموس.

ZAM
(Hukuk) Katma, artırma, fiyat ayarlaması
ZAM
(Osmanlı Dönemi) Bak: Zamm
zam
Yeryüzü üzerinde hakimiyeti olan meleğin adı
zam
Bir şeyin fiyatını artırma, bir fiyat üstüne yeni bir fiyat katma, bindirim