zamanlayıcı

listen to the pronunciation of zamanlayıcı
التركية - الإنجليزية
timer

I think I'll give Tom an egg timer. - Sanırım Tom'a bir yumurta zamanlayıcı vereceğim.

The lamp is connected to a timer. - Lamba bir zamanlayıcıya bağlı.

scheduler
zamanla
in time

In time, you will understand. - Zamanla anlayacaksın.

He'll succeed in time. - O zamanla başarılı olacak.

zamanla
over time

At first, we weren't familiar at all. Over time we got to know each other. - İlk başta birbirimizi hiç tanımıyorduk. Zamanla birbirimizi tanıdık.

Things change over time. - Şeyler zamanla değişir.

zamanla
with time

You're sad now but, with time, you'll get over it. - Şimdi üzgünsün ama zamanla bunu atlatacaksın.

Experience is acquired with time. - Deneyim zamanla kazanılır.

zamanla
in course of time
zamanla
in the process of time
zamanla
by the time of progress
zamanla
(Bilgisayar) schedule

Our website is offline for scheduled maintenance. - Web sayfamız zamanlanmış bakım nedeniyle çevrimdışıdır.

Our website is offline for scheduled maintenance. We expect to be back online by 2:30 GMT. - Web sayfamız zamanlanmış bakımdan dolayı çevrimdışıdır. GMT 2.30'da yeniden çevrimiçi olmayı bekliyoruz.

zamanla
in the course of events
zamanla
in due course
zamanla
squareness
zamanla
as the time went by
zamanla
in process of time
zamanla
in progress of time
zamanla
with the lapse of time
zamanla
in the long run
zamanla
{f} timing

Timing is everything. - Zamanlama her şeydir.

The timing will be crucial. - Zamanlama çok önemli olacak.

zamanla
for getting further by time
zamanla
by and by
zamanla
in due time

In due time, his innocence will be proven. - Zamanla, onun suçsuzluğu ispat edilecektir.

otomatik zamanlayıcı
automatic timer
zamanla
in the course of time

In the course of time, he changed his mind. - O, zamanla fikrini değiştirdi.

zamanla
with time, as time passes/ passed
التركية - التركية

تعريف zamanlayıcı في التركية التركية القاموس.

zamanla
Aradan süre geçtikçe, giderek: "Basınımızın gelişmesini gözden geçirirsek görürüz ki, zamanla konular uzmanlıklar arasında bölüşülür."- N. Cumalı
zamanla
Aradan süre geçtikçe, giderek
zamanlayıcı
المفضلات