البحث
ترجمة
ألعاب
برامج
سجل
دخول العضو
العيارات
مفكرة
ما يتعلق بنا
الاتصال
الحساب
دخول العضو
سجل
العيارات
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
zahir
التركية - الإنجليزية
تعريف
zahir
في التركية الإنجليزية القاموس.
apparently, it seems that ...: Yanılmışım zahir. Apparently I'm mistaken
certainly, of course
clear, evident
apparent
external
surface
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف
zahir
في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
The external or apparent meaning of the Qur'an
التركية - التركية
تعريف
zahir
في التركية التركية القاموس.
Görünüşe göre, anlaşılan, meğer
Kuşkusuz, elbette, şüphesiz: "Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki..."- S. M. Alus
Yardım eden, destekleyen, arka çıkan
(Osmanlı Dönemi)
görünen, açık, belli, dış yüz, görünüş
Dış yüz, görünüş
Kuşkusuz, elbette, şüphesiz
Açık, belli
المصطلحات ذات الصلة
ZAHİR
(Osmanlı Dönemi)
Görünüşe göre
ZAHİR
(Osmanlı Dönemi)
Şüphesiz
ZAHİR
(Osmanlı Dönemi)
Suret. Dış yüz. Görünüş
ZAHİR
(Hukuk)
Açık, meydanda belli
ZAHİR
(Osmanlı Dönemi)
(Zuhur. dan) Görünen, âşikâr olan. Açık, belli, meydanda olan
ZAHİR
(Osmanlı Dönemi)
Anlaşılan
ZAHİR
(Osmanlı Dönemi)
Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette
aynı
zahir
(Osmanlı Dönemi)
açıklık içinde; olduğu gibi; olduğu yerde
zahir
الواصلة
za·hir
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
السابق
zahir
المزيد...
امسح
المفضلات
المزيد...
امسح