The player contributed to the victory.
- Oyuncu zafere katkıda bulundu.
In 1958, Brazil won its first World Cup victory.
- 1958'de, Brezilya ilk Dünya Kupası zaferini kazandı.
Our team came home in triumph.
- Takımımız yurda zaferle döndü.
She triumphed against all odds.
- O her şeye rağmen zafer kazandı.
British forces at this time were winning victories.
- İngiliz kuvvetleri bu sırada zaferler kazanıyorlardı.
American generals believed they could win an easy victory.
- Amerikalı generaller kolay bir zafer kazanabileceklerine inanıyorlardı.