The player contributed to the victory.
- Oyuncu zafere katkıda bulundu.
Our team gained a great victory.
- Takımımız büyük bir zafer kazandı.
If the loser smiled the winner will lose the thrill of victory.
- Kaybeden gülümserse kazanan zaferin heyecanını kaybeder.
Tom was celebrating the victory with wine.
- Tom zaferi şarapla kutluyor.
She triumphed against all odds.
- O her şeye rağmen zafer kazandı.
The emperor returned home in triumph.
- İmparator zaferle yurda döndü.
Tom looked at me triumphantly and said, Check and mate.
- Tom bana zafer kazanmışçasına baktı ve Şah ve Mat. dedi.