Tom's mother told him to quit jumping on his bed.
- Tom'un annesi ona yatağının üzerinde zıplamayı bırakmasın söyledi.
He didn't jump high enough to win a prize.
- Bir ödül kazanmak için yeterince yükseğe zıplamadı.
An ash-colored rabbit appeared and as soon as I drew near, it hopped and ran into the woods again.
- Kül rengi bir tavşan ortaya çıktı ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koştu.
Tom hopped in the car and took off.
- Tom arabada zıpladı ve havalandı.
Hit the ball after the bounce.
- Zıplamadan sonra topa vur.
Stop jumping on the bed.
- Yatakta zıplamayı kes.
Tom's mother told him to quit jumping on his bed.
- Tom'un annesi ona yatağının üzerinde zıplamayı bırakmasın söyledi.
An ash-colored rabbit appeared and as soon as I drew near, it hopped and ran into the woods again.
- Kül rengi bir tavşan ortaya çıktı ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koştu.
Tom hopped in the car and took off.
- Tom arabada zıpladı ve havalandı.
Hit the ball after the bounce.
- Zıplamadan sonra topa vur.
They bounced up and down.
- Onlar yukarı aşağı zıpladı.
All children love to run and skip.
- Bütün çocuklar koşmayı ve zıplamayı seviyorlar.