He has eyes like emeralds. - Zümrüt gibi gözleri var.
He has eyes like emeralds.
Zümrüt gibi gözleri var.
Tom does not know the difference between a diamond and an emerald. - Tom bir elmas ve bir zümrüt arasındaki farkı bilmiyor.
Tom does not know the difference between a diamond and an emerald.
Tom bir elmas ve bir zümrüt arasındaki farkı bilmiyor.