These pills are hard to swallow.
- Bu hapları yutmak zor.
The closure of the factory was a tough pill to swallow to the town's residents.
- Fabrikanın kapatılması şehrin sakinlerine yutmak için zor bir hap oldu.
My throat hurts when I swallow.
- Yutarken boğazım ağrıyor.
The snake swallowed a frog.
- Yılan bir kurbağayı yuttu.
Tom is having a hard time swallowing.
- Tom yutma zorluğu yaşıyor.
Are you having any difficulty swallowing?
- Herhangi bir yutma güçlüğü yaşıyor musunuz?
Mary gulped down a tall glass of orange juice.
- Mary büyük bir bardak portakal suyunu yutuverdi.
Have you ever accidentally taken a big gulp of seawater?
- Kazara deniz suyu yuttuğun oldu mu?
Don't swallow that slick propaganda.
- Bu kaygan propagandayı yutma.
You must swallow pills, not chew them in your mouth.
- Hapları yutmalısın, onları ağzında çiğnememelisin.
It's rude to wolf down your food like that.
- Yemeğini öyle yalayıp yutmak kabalıktır.
It's rude to wolf down your food like that.
- Yemeğini öyle yalayıp yutmak kabalıktır.