You know that I don't like eggs.
- Yumurtaları sevmediğimi biliyorsun.
I bought half a dozen eggs.
- Yarım düzine yumurta aldım.
The shell of an egg is easily broken.
- Bir yumurta kabuğu kolayca kırılır.
Egg yolk is one of the major sources of vitamin A.
- Yumurta sarısı önemli A vitamini kaynaklarından biridir.
Fold the egg whites into the egg yolks.
- Yumurta beyazlarını yumurta sarısının içine katlayın.
Did you forget to buy eggs?
- Yumurtaları satın almayı unuttun mu?
I have steak, eggs, hash browns, toast, and coffee.
- Bifteğim, yumurtalarım, kızarmış patateslerim, tostum ve kahvem var.
For my breakfast today: fried egg on toast with cheese.
- Bugünkü kahvaltım: peynirli tost üzerine sahanda yumurta.
My son does not like fried egg.
- Oğlum sahanda yumurtayı sevmez.
Last one in is a rotten egg.
- Sona kalan çürük yumurta.
Did you know that rotten eggs float?
- Çürük yumurtaların yüzdüğünü biliyor muydun?