التركية - الإنجليزية
تعريف yumuşatıcı في التركية الإنجليزية القاموس.
- softener
Did Tom remember to add fabric softener to the rinse cycle?
-Tom durulamada yumuşatıcı eklemeyi hatırladı mı?
- fabric softener
- softening; softener
- laxative
- plasticizer
- relaxing
- balsamic
- softening
- emolient
- emollient
- lenitive
- yumuşatıcı krem
- balsam
- kumaş yumuşatıcı
- fabric softener
- su yumuşatıcı
- water softener
- zeolit su yumuşatıcı
- zeolite water softener
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف yumuşatıcı في التركية التركية القاموس.
- Yumuşatmayı sağlayan
- Teslim edici, hafifletici: "Birçok hastalıkların tam ilacı değilse bile iyi kötü bir yumuşatıcısı vardır."- R. N. Güntekin
- Teslim edici, hafifletici
yumuşatıcı
الواصلة
yu·mu·şa·tı·cıالنطق
Resimler
السابق
المفضلات