She attacked him with her fists.
- O, yumruklarıyla ona saldırdı.
A closed fist can indicate stress.
- Kapalı bir yumruk stres gösterebilir.
I wish I hadn't punched Tom in the nose.
- Keşke Tom'un burnuna yumruk atmasaydım.
I punched him in the chin.
- Onun çenesine yumruk attım.
Tom pounded his fists on the desk.
- Tom masasını yumrukladı.
She attacked him with her fists.
- O, yumruklarıyla ona saldırdı.
Sami hit Layla with both fists.
- Sami iki yumrukla Layla'yı dövdü.
Ow! Yukiko! That hurts! Quit hitting me with your fists!
- Ooo! Yukiko! O acıtıyor! Bana yumruklarınla vurmaktan vazgeç!
He dealt me a blow in the face.
- O yüzüme bir yumruk attı.
What made us come to blows?
- Bizi yumruk yumruğa getiren neydi?
Dan punched Matt with a boxing glove.
- Dan boks eldiveni ile Matt'e yumruk attı.
Tyson followed up the jab with a left hook.
- Tyson bir sol kroşe ile yumruk izledi.