The boy has a huge bump on his head. No wonder he cried so much!
- Çocuğun başında büyük bir yumru var. O kadar çok ağlamasına şaşmamalı.
The doctor discovered a lump in her breast.
- Doktor onun göğsünde bir yumru keşfetti.
I can't sleep on this lumpy mattress.
- Bu yumrulu yatak üzerinde uyuyamam.
He was knocked out by a punch in the first round.
- O ilk rauntta bir yumrukla nakavt edildi.
My back is full of knots.
- Sırtım yumrularla dolu.