young salmon

listen to the pronunciation of young salmon
الإنجليزية - التركية
genç somon
par
nominal değer
par
eşit düzey
par
itibari kıymet
par
below par itibari kıymetten düşük
par
golfta topun deliğe girebilmesi için gerekli vuruş sayısı
par
(Tıp) Çift

Onun ailesi çiftçiydi. - His parents were farmers.

On çifti partiye davet ettik. - We invited ten couples to the party.

par
musavat
par
hisse senetleri ve kıymetli kağıtların itibari değerleri
par
(isim) itibari değer, kur, başabaş olma, eşitlik
par
{i} başabaş olma
par
{i} itibari değer
par
vasat
par
atbaşa baş
par
başabaş
par
above paritibari kıymetten daha yüksek
par
ortalama

Rus parlamentosunun alt kanadı olan Dumanın bir oturumunda ortalama sekiz kanun kabul edilir. - During one session of the Duma, the lower house of the Russian parliament, an average of eight laws are adopted.

par
{i} kur

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur. - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi. - Mary baked three dozen cookies for Tom's party.

parr
yavru som balık
الإنجليزية - الإنجليزية
parr
par
A young salmon
sprag
A young salmon
sparling
A young salmon
fingerling
A young salmon
pink
young salmon

    الواصلة

    young Salm·on

    التركية النطق

    yʌng sämın

    النطق

    /ˈyəɴɢ ˈsamən/ /ˈjʌŋ ˈsæmən/
المفضلات