O seçkin genç bir kişiye rastladı.
- He came across an outstanding young person.
Genç bir adam seni dışarıda bekliyor.
- A young person is waiting for you outside.
Kapının önünde genç bir adam şarkı söylüyor.
- A young man is singing before the door.
O sağlam genç bir adam.
- He is a robust young man.
... can make a difference in terms ensuring that every young person in America, regardless ...