you would

listen to the pronunciation of you would
الإنجليزية - التركية

تعريف you would في الإنجليزية التركية القاموس.

You would tell her, wouldn´t you?
1. Gidip ona yetiştirirsin, değil mi? 2. İlle ona söylersin, değil mi?
You would tell her,
Gidip ona yetiştirirsin, değil mi?
You would tell her,
İlle ona söylersin, değil mi?
would you mind
sakıncası yoksa

Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin? - Would you mind telling me how you got into my office?

Sakıncası yoksa bunu açıklar mısınız? - Would you mind explaining this?

would you like to go out for a meal
yemeğe çıkmak ister misiniz
would you like to go to the concert hall with me
benimle konsere gelmek ister misiniz
what would you like?
ne istiyorsunuz?
would you like a refill?
tazeleyeyim mi?
would you like to come
gelir misin
would you like to come with me
benimle gelirmisin
would you mind if
eğer mümkünse
would you please add some water to the radiator
radyatöre biraz su ekler misiniz
would you rather go?
gitmeyi mi tercih edersin?
Would you help me?
Bana yardım eder misiniz?
Would you mind
sizce bir sakıncası var mı

Pencereyi açmamın sizce bir sakıncası var mı? - Would you mind if I open the window?

Sizinle oturmamın sizce bir sakıncası var mı? - Would you mind if I sit with you?

would you
yapar mısınız

Lütfen takımımıza koçluk yapar mısınız? - Would you please coach our team?

Sizin sayfanızdan bizim kurumsal sitemize bir köprü yapar mısınız? - Would you please make a hyperlink to our corporate site from your page?

would you
eder misiniz

Garajı temizlemem için bana yardım eder misiniz? - Would you be willing to help me clean the garage?

Bu bavulu taşımama yardım eder misiniz? - Would you mind helping me carry this suitcase?

would you like to go shopping
alışverişe gitmek ister misiniz
would you please arrange the excursion for me
benim için bir gezinti ayarlar mısınız
would you please arrange the ride for me
benim için bir gezi ayarlar mısınız
I would die for you
sen için olurum
I would like to take this occasion to thank you all
Bu vesileyle hepinize teşekkür etmek istiyorum
do unto others you would have them do unto you
(Atasözü) Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma. / Sana ne yapılmasını istiyorsan başkasına da onu yap
would you
-er mısınız, -ar mısınız
would you be my wife
eşim olur muşun
would you be so kind as to ...
sizin için olduğu kadar olacaktı
would you care for a cup of coffee?
Eğer bir fincan kahve için bakım istiyorsunuz?
would you excuse me for a moment
bana bir dakika izin veririmisin
would you go to bed with me
benimle yatarmısın
would you kindly
-çekti sen nazikçe
would you leave
gider mısın
would you like
ister mısınız
would you like something to drink
bir şeyler içmek istersiniz
would you like to drink something?
bir şey içmek ister mısınız?
would you like to join
katılmak ister mısınız
would you like to learn
öğrenmek ister mısın
would you marry me
benimle evlenirmisin
would you please
mısınız siz
would you please shut the door?
lütfen kapıyı kapatır misin?
would you recommend
tavsiye eder mısın
you had
sen vardı
as you would appreciate
takdir edersiniz ki
how would you like to pay for that
(isim)sıl ödemek istersiniz
how would you like to pay for that
nasıl ödemek istersiniz
how would you like your haircut
saçınızı nasıl kesilsin
i would like to meet you in the lobby
sizinle lobide buluşmak isterim
i would recommend that you take this one
bunu tavsiye ederim
we would like to work with you
sizlerle çalışmak isteriz
what hairdo would you like
saçınız nasıl olsun
what kind of room would you like
(isim)sıl bir oda istersiniz
what kind of room would you like
nasıl bir oda istersiniz
what kind of tour would you prefer
nasıl bir tur tercih edersiniz
what kind of tour would you prefer
(isim)sıl bir tur tercih edersiniz
what seats would you prefer
hangi koltuğu tercih edersiniz
what would I do without you
sen olmasan napardım
what would I do without you
sensiz napardım
what would you like to drink
ne içmek istersiniz
what would you like to drink
(isim) içmek istersiniz
what would you like to have
ne alırdınız
what would you like to have
(isim) alırdınız
where would you like to sit
nerede oturmak istersiniz
where would you like to sit
(isim)rede oturmak istersiniz
who would you like to speak to
kiminle görüşmek istemiştiniz
would you assist me
bana yardımcı olabilir misiniz
would you believe it
İnanabiliyor musun
would you call a taxi for me, please
benim için taksi çağırır mısınız
would you care for something to eat
birşeyler yemek ister misiniz
would you like a window or an aisle seat
pencere kenarı mı
would you like any hair spray
saç spreyi sıkmamı ister misiniz
would you like me to put you on our waiting list
sizi bekleme listesine kayıt etmemi ister misiniz
would you like something to drink
İçecek bir şeyler ister misiniz
would you like to go dancing
dans etmeye gitmek ister misiniz
would you like to go dancing
dans etmek ister misiniz
would you like to go for a drink
İçki içmeye gitmek ister misiniz
would you like to go for a walk
yürüyüş yapmak ister misiniz
would you like to go to the movies with me
benimle sinemaya gelmek ister misiniz
would you like to go to the opera with me
benimle operaya gelmek ister misiniz
would you like to go to the theater with me
benimle tiyatroya gelmek ister misiniz
would you like to have a manicure
manikür yaptırmak ister misiniz
would you like to have a massage
masaj yaptırmak ister misiniz
would you like to leave a message
mesaj bırakmak ister misiniz
would you like to make a deposit
para yatırmak mı istiyorsunuz
would you like to make a withdrawal
para çekmek mi istiyorsunuz
would you like to taste it
tatmak ister misiniz
would you like to try it on
denemek ister misiniz
would you like to wait
beklemek ister misiniz
would you mind
sakıncası var mı

Sigara içmemin sakıncası var mı? - Would you mind if I had a smoke?

Sütün kalanını içmemin bir sakıncası var mı? - Would you mind if I drank the rest of the milk?

would you mind
mümkünse
would you mind taking a picture of me
fotoğrafımı çekebilir misiniz
would you please arrange the tour for me
benim için bir turistik turu ayarlar mısınız
would you please arrange the trip for me
benim için bir seyahat ayarlar mısınız
would you please be careful with these blouses
bu bluzlara lütfen dikkatli davranır mısınız
would you please call a taxi
taksi çağırabilir misiniz
would you please change the battery in my watch
saatimin pilini değiştirir misiniz
would you please charge the battery
aküyü şarj eder misiniz
would you please check the tire pressure
lastik basıncını kontrol eder misiniz
would you please clean my watch
saatimi temizler misiniz lütfen
would you please direct me to the post office
postaneye nasıl gideceğimi tarif eder misiniz
would you please forward my mail to my address in new york
mektuplarımı new york adresime gönderir misiniz
would you please forward my mail to my home address
mektuplarımı ev adresime gönderebilir misiniz
would you please get me a blanket
lütfen bir battaniye verir misiniz
would you please get me a pillow
lütfen bir yastık verir misiniz
would you please hurry
acele eder misiniz lütfen
would you please pass the salt
tuzu uzatır mısınız
would you please pluck my eyebrows
kaşlarımı alır mısınız
would you please put film in my camera
fotoğraf makineme film takar mısınız
would you please send it today
bugün gönderebilir misiniz
would you please send the luggage to my room
valizimi lütfen odama gönderir misiniz
would you please send the luggage to my room
(fiil)lizimi lütfen odama gönderir misiniz
would you please send these clothes to the laundry
bu çamaşırları yıkamaya gönderir misiniz
would you please send this letter as quickly as possible
bu mektubu hemen gönderir misiniz
would you please send this package as quickly as possible
bu küçük paketi hemen gönderir misiniz
would you please send this parcel as quickly as possible
bu koliyi hemen gönderir misiniz
would you please show me a better room
daha iyi bir oda gösterir misiniz
would you please show me a brighter room
daha aydınlık bir oda gösterir misiniz
would you please show me a cheaper room
daha ucuz bir oda gösterir misiniz
would you please show me a larger room
daha büyük bir oda gösterir misiniz
would you please show me a quieter room
daha sessiz bir oda gösterir misiniz
would you please show me a smaller room
daha küçük bir oda gösterir misiniz
would you please show me to my cabin
kamarama nasıl gideceğimi tarif eder misiniz
would you please stamp my passport
pasaportuma lütfen damga vurur musunuz
would you please tell me what exhibitions there are here
burada bulunan sergileri söyler misiniz
would you please tell me what museums there are here
burada bulunan müzeleri söyler misiniz
would you please tell me what sights there are here
burada bulunan gezi bölgelerini söyler misiniz
would you please tell me what theaters there are here
burada bulunan tiyatroları söyler misiniz
would you please top up the brake fluid
fren sıvısını doldurur musunuz
would you please wake me at 8 a.m
beni saat 8'de uyandırır mısınız
would you please write me a prescription for a tranquilizer
sakinleştirici bir ilaç için reçete yazar mısınız
would you show me some ceramics
seramik gösterir misiniz
would you show me some fridge magnets
buzdolabı magnetleri gösterir misiniz
would you show me some jewelry
mücevherat gösterir misiniz
would you show me some key rings
anahtarlık gösterir misiniz
would you show me some lace
dantel gösterir misiniz
would you show me some leather goods
deri ürünler gösterir misiniz
would you show me some liqueurs
likör gösterir misiniz
would you show me some musical instruments
müzik aleti gösterir misiniz
would you show me some perfumes
parfüm gösterir misiniz
would you show me some pictures
resim gösterir misiniz
would you show me some posters
poster gösterir misiniz
would you show me some white china
beyaz porselen gösterebilir misiniz
would you tell me how to get to this hotel
bu otele nasıl gidebilirim
you'd
{k} you would
you'd
{k} you had
الإنجليزية - الإنجليزية
you'd
you'd
You should
you'd
You had
I would be the last to criticize you
I would never judge your actions (since I myself have made similar mistakes)
do as you would be done by
do as you would have done unto you, treat others as you would like for others to treat you, do no evil
judge as you would be judged
do not judge a man until you have experienced what he has experienced
would you care to go for a walk?
do you want to take a stroll
would you kindly
would you be so kind as to, could you please, would you mind
would you like to go to bed with me
will you go to sleep with me; would you have sexual intercourse with me
would you please
please, if you would be so kind
you'd
You'd is the usual spoken form of `you would'. With your hair and your beautiful skin, you'd look good in red and other bright colors
you'd
{f} verb used together with another verb to indicate future tense
you'd
{f} verb used together with another verb to indicate past tense
you'd
You'd is the usual spoken form of `you had', especially when `had' is an auxiliary verb. I think you'd better tell us why you're asking these questions
التركية - الإنجليزية
{k} you'd
it would
_twould
it would
{k} it'd
you had
{k} you'd
you would

    التركية النطق

    yu wûd

    النطق

    /ˈyo͞o ˈwo͝od/ /ˈjuː ˈwʊd/

    علم أصول الكلمات

    [ 'yü, y& also y ] (pronoun.) before 12th century. Middle English, from Old English Eow, dat. and accus. of gE you; akin to Old High German iu, dative of ir you, Sanskrit yuyam you.

    فيديوهات

    ... then you would you be able to communicate with anyone ...
    ... YOU JUST SAID YOU WOULD. ...
المفضلات