yorulmadan

listen to the pronunciation of yorulmadan
التركية - الإنجليزية
indefatigably
tirelessly

Sami worked tirelessly for six years. - Sami altı yıl boyunca yorulmadan çalıştı.

yor
{f} harassed
yor
harass

Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated. - İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.

yor
{f} tired

She was so tired that she couldn't walk. - Ayrıca o çok yoruldu, yürüyemiyor.

I'm really tired; I think I'll go to bed. - Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.

yor
{f} tucker
yor
tire of
yor
tire out

If there was a computer that didn't tire out my eyes, I'd definitely want to buy it. - Gözlerimi çok yormayan bir bilgisayar olsa onu kesinlikle almak isterim.

yor
{f} fatigue

Because of hunger and fatigue, the dog finally died. - Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.

Fatigue is the natural result of overwork. - Yorgunluk fazla çalışmanın doğal sonucudur.

yor
{f} jade
yorulmadan
المفضلات