yorma

listen to the pronunciation of yorma
التركية - الإنجليزية
attribution
rack
yormak
tire
yormak
exhaust
kendini yorma
take it easy
yormak
to ascribe (to), to attribute, to interpret
yormak
harass
yormak
wear out
yormak
interpret
yormak
wash
yormak
jade
yormak
tire out
yormak
tire of
yormak
chop
yormak
ascribe
yormak
ascribe to
yor
{f} harassed
yor
harass

Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated. - İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.

yor
{f} tired

I am very tired from teaching. - Öğretmekten çok yoruldum.

She was so tired that she couldn't walk. - Ayrıca o çok yoruldu, yürüyemiyor.

yor
{f} tucker
yor
tire of
yormak
tax
yormak
attribute to
yormak
tucker
kafa yorma
deliberation
yor
tire out

If there was a computer that didn't tire out my eyes, I'd definitely want to buy it. - Gözlerimi çok yormayan bir bilgisayar olsa onu kesinlikle almak isterim.

yormak
wear someone out
düşmanı ufak savaşlarla yorma
Fabian tactics
yor
{f} fatigue

The beggar was dizzy with hunger and fatigue. - Dilencinin açlık ve yorgunluktan başı dönüyordu.

Because of hunger and fatigue, the dog finally died. - Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.

yor
{f} jade
yormak
task
yormak
wearisome
yormak
strain
yormak
take out
yormak
frazzle
yormak
prostrate
yormak
weary
yormak
poop
yormak
fag
yormak
fatigue
yormak
try
yormak
attribute
yormak
fag out
yormak
to tire, weary, fatigue
yormak
cream
yormak
knock out
yormak
do up
yormak
tucker out
yormak
do in
yormak
oppress
yormak
augur
yormak
(deyim) take it out of someone
التركية - التركية
Yormak (I, II) işi
Yormak
(Osmanlı Dönemi) BELAHA
yormak
Bir sebebe bağlamak, bir duruma işaret saymak, bir anlam vermek, yorumlamak
yormak
Sıkıntıya sokmak, üzmek
yormak
Sıkıntıya sokmak, üzmek: "Ömer, kalbimi en çok yoran bir sima gibi hatırımda kaldı."- H. E. Adıvar
yormak
Bir sebebe bağlamak, bir duruma işaret saymak, bir anlam vermek, yorumlamak: "Hayvanlara insanca duygu ve düşünceler yormak ne derece doğrudur bunu da kestiremiyorum."- H. Taner
yormak
Yorgun duruma getirmek
yormak
Yorgun duruma getirmek: "Teknik teferruatla okurlarımı yormak istemiyorum."- F. R. Atay
yorma
المفضلات