yolsuz

listen to the pronunciation of yolsuz
التركية - التركية
Kurallara aykırı, uygunsuz, yöntemsiz, düzensiz, yersiz, usulsüz, nizamsız: "Kaymakamın yolsuz icraatı, hususi hayatı hep burada konuşulur, kasabanın olup biten işleri hep burada öğrenilirdi."- R. H. Karay
Törelere, toplumun görüşüne aykırı davranan: "Babam böyle yolsuz bir adam olsaydı anam ne yapardı."- M. Ş. Esendal
Yavaş giden (taşıt)
Yolu olmayan: "Bu dik, sarp ve yolsuz dağları arabalar, katırlar ve otomobillerle aşacaksınız."- F. R. Atay
(Hukuk) Usulüne uygun olmayan;yasaya(hukuka)aykırı yapılmış bulunan
Yolu olmayan
Kurallara aykırı, uygunsuz, yöntemsiz, düzensiz, yersiz, usulsüz, nizamsız
Törelere, toplumun görüşüne aykırı davranan
Yavaş giden
usulsüz
YOLSUZ TESCİL
(Hukuk) Gerçek hak durumuna uymayan tescil
yolsuz yöntemsiz
Bir kurala, bir yönteme uymayan, usulsüz
yolsuz
المفضلات