Tom had a hard time raising enough money build the orphanage he'd promised to build.
- Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.
I was raised in an orphanage in Boston.
- Boston'da bir yetimhanede yetiştirildim.
Tom and Mary rescued an orphaned kitten.
- Tom ve Mary yetim kalmış yavru bir kediyi kurtardı.