yeter!

listen to the pronunciation of yeter!
التركية - الإنجليزية
enow
enough

This story is short enough to read in one lesson. - Bu hikaye bir derste okumak için yeterince kısa.

Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy. - Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.

less of that
so
(Konuşma Dili) cut it out
(deyim) skip it
end to end
sufficient, enough kâfi
had enough
enough of that
have had enough
(isim) Enough (Given to last child)
enough said
be done

There wasn't enough time to do everything that needed to be done. - Yapılması gereken her şeyi yapmak için yeterli zaman yoktu.

I don't have enough time to do everything that needs to be done. - Yapılması gereken her şeyi yapmak için yeterli zamanım yok.

no more
enough of that!

Haven't we had enough of that nonsense already? - Bu saçmalığa yeterince katlanmadık mı?

(Hukuk) sufficient

Tom didn't thank Mary sufficiently. - Tom Mary'ye yeterince teşekkür etmedi.

A country without enough labour force cannot be self sufficient. - Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.

there is an end of it
That's enough!/That'll do!/That'll suffice!
that will do
enough, sufficient
التركية - التركية
İhtiyacı karşılayacak kadar olan, kâfi
yeter!
المفضلات