Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago.
- Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir.
The French and Indians won the Battle of Fort Duquesne.
- Fransızlar ve yerliler, Fort Duquesne Savaşını kazandılar.
The Indians ate his heart.
- Yerliler onun kalbini yediler.
Felicja is a native of Katowice.
- Felicja bir Katowice yerlisidir.
Magdalena is a native of Łódź.
- Magdalena bir Łódź yerlisidir.
Tom is a local boy who made it big.
- Tom çok başarılı olan yerli bir erkek çocuğu.
Mary is a local girl who made it big.
- Mary çok başarılı olan yerli bir kız.
Most of these products are domestic.
- Bu ürünlerin çoğu yerli.
We consumers must buy more domestic products.
- Biz tüketiciler daha fazla yerli ürün tüketmeliyiz.
Some indigenous tribes in Brazil are threatened by loggers.
- Brezilya'daki bazı yerli kabileler keresteciler tarafından tehdit edilmektedir.
His love for indigenous Mexican art became his downfall.
- Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.
An American Indian is more properly called a Native American.
- Bir Amerikalı Kızılderili daha uygun bir şekilde Yerli Amerikalı olarak bilinir.
Some indigenous tribes in Brazil are threatened by loggers.
- Brezilya'daki bazı yerli kabileler keresteciler tarafından tehdit edilmektedir.
Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago.
- Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir.