yerleserek

listen to the pronunciation of yerleserek
التركية - الإنجليزية

تعريف yerleserek في التركية الإنجليزية القاموس.

yerleşerek
ensconcing
yerleşerek
settling
yerleş
ensconce
yerleş
settle

The Indians gave the settlers food. - Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.

He settled down in his armchair to listen to the music. - O, müzik dinlemek için koltuğuna yerleşti.

yerleş
settle down

Let's all settle down here. - Hepimiz buraya yerleşelim.

We moved into this house last month. We will settle down soon. - Bu eve geçen ay taşındık. Yakında yerleşeceğiz.

yerleş
{f} settled

He settled down in his armchair to listen to the music. - O, müzik dinlemek için koltuğuna yerleşti.

They settled in Canada. - Onlar Kanada'ya yerleştiler.

yerleş
{f} ensconcing
yerleş
settle in

They are planning to settle in New Zealand. - Yeni Zelandaya yerleşmeyi planlıyorlar.

They found it easy to settle in the United States. - Onlar Amerika Birleşik Devletleri'nde yerleşmeyi kolay buldular.

yerleş
embed
yerleş
populate
yerleş
reside

Tom and Mary live in a quiet residential neighborhood. - Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.

A factory is not suitable for a residential district. - Bir fabrika, bir yerleşim bölgesi için uygun değildir.

yerleş
{f} site
yerleş
indwell
yerleserek
المفضلات