yerleşimciler

listen to the pronunciation of yerleşimciler
التركية - الإنجليزية
settlers

The settlers embraced the Christian religion. - Yerleşimciler Hıristiyan dinini kucakladı.

The settlers did not always honor the treaties. - Yerleşimciler, yapılan anlaşmalara her zaman saygı göstermediler.

Plural of settler
yerleşim
settlement

Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash. - Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.

Tom wasn't completely happy with the settlement. - Tom yerleşimden tam olarak mutlu değildi.

yerleşim
housing
yerleşim
(Bilgisayar) place at
yerleşim
habitat
yerleşim
allocation
yerleşim
settling
yerleşim
(Bilgisayar) alignment
yerleşim
location
yerleşimci
settler

Settlers were forced off their land. - Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular.

The settlers embraced the Christian religion. - Yerleşimciler Hıristiyan dinini kucakladı.

yerleşim
placement
yerleşim
settlement, settling, inhabitting; housing
yerleşim
residential

I would prefer to live in a residential area, not downtown. - Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.

Tom and Mary live in a quiet residential neighborhood. - Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.

yerleşim
settlement, settling (of people in a place)
التركية - التركية

تعريف yerleşimciler في التركية التركية القاموس.

yerleşim
Yerleşme, iskân: "Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir."- Anayasa
Yerleşim
iskan
yerleşim
Yerleşme, iskân